Her şey ortaokul yıllarında eve yeni alınan müzik setinin evde anne ve baba yokken hoparlörlerinin patlatılması ve Can'a o cihazlara dokunmasının yasak edilişiyle başladı.
Sonraki yıllardan birinde Can, Lise arkadaşlarına evde verdiği ilk doğum günü partisinde arkadaşlarının istekleri ve müzik şikâyetlerinden işin müzik kısmını yeterince düşünmediğini fark etti ve bir sonraki partide bunun acısını çıkarmak üzere müzikleri takip etmeye başladı. Bu takip tutkuya dönüştü, harçlıklar biriktirilip ikinci el cihazlar almaya, arkadaşlara kaset doldurma ve doğum günlerinde dj'liğe ve elektronikçiler çarşısından alınma bir devre ile mahalle çapında amatör radyo yayını yapmaya kadar vardı.
Can, liseden mezun olduktan sonra birtakım kulüp ve tatil köylerinde çalıştıktan sonra üniversite yıllarında İstanbul'un en gözde mekânı olan Pasha'da dj'di. Bu senelerde aynı zamanda müziğin mutfağına da girmeye karar verdi. Elektronik müziğin nasıl yapıldığına dair kendini geliştirerek home-studio'sunu kurdu ve bir yandan kendi şarkılarını yapmaya başladı.
Üniversiteden mezun olduktan sonra devam eden yıllarda İstanbul'un pek çok tanınmış mekanlarında dj'liğe ve prodüksiyon yönünü geliştirmeye devam etti. Müzik prodüksiyon piyasasına ilk olarak 1997'de Ayna grubunun "Ceylan" adlı şarkısının 2 değişik remix versiyonunu yaparak girdi.
İlerleyen zamanlarda prodüksiyon ortağı Murat Tunalı ile Türkiye'nin birçok tanınmış pop sanatçısıyla çalışmalar ve TV'de yayınlanan "Savcı'nın Karısı", "Sevinçli Haller", "Sıla" ve "Kış Masalı" adlı dizilerin müziklerini yaptı.
Dj'liği plak ve CD çalmanın ötesine de taşımak adına dj ve müzisyen kombinasyonlu performanslar geliştirdi. Bunların sonucunda müzisyen arkadaşlarıyla "Funkalaturca" adlı grubunu kurdu. Bunu sonraları "Groove Gang" ve Türk enstrumanlarıyla yaptığı "Chillalaturca" izledi.